17 Mart 2018 Cumartesi

Ölü Ozanlar Derneği || Kitap Yorumu


Adı: Ölü Ozanlar Derneği
Yazar: N. H. Kleinbaum
Orijinal Adı: Dead Poets Society
Sayfa Sayısı: 136
Benim Puanım: 5.00

Geleneklere olan bağlılığı ve katı disiplin kurallarıyla ünlü Welton Akademis'nin öğrencilerinin okul ve yatakhane arasında geçen tekdüze hayatları yeni İngilizce öğretmenleri John Keating'in okullarına gelmesiyle bir anda değişir. İyi birer üniversiteye girmeleri için onları çok yoğun bir tempoda çalışmaya zorlayan öğretmenleri ve ebeveynlerinin aksine,bu ele avuca sığmaz adamın onlardan tek bir isteği vardır: Anı yaşamaları ve hayatlarını olağanüstü kılmaları. Byron, Shelly, Keats ve Shakespeare ile edebiyatın büyülü dünyasına dalan gençler Keating'in öğrencilik yıllarında üye olduğu gizli bir kulüp olan Ölü Ozanlar Derneği'ni de yeniden canlandırırlar. Ne var ki daha yeni kavuştukları özgürlüklerinin trajik sonuçları olabileceğini çok geçmeden farkına varacaklardır. "Acaba Ölü Ozanlar Derneği'nin bu yeni nesil üyeleri hayallerini yıkmaya kararlı otoritelerin baskısından kurtulmayı başarabilecekler midir?" 

An itibariyle yeni bitirdiğim ve duygularımın üst seviyede olduğu bi' anda bu yorumu yazıyorum.
Mükemmeldi. Neyi nasıl anlatsam bilmiyorum. Filmini izlemeyen yoktur diye düşünüyorum ama utana sıkıla izlemediğimi belirtmem gerek. Bu yorumu yazdığım akşam filmini de izleyeceğim.

Bu kitaba hatta filmine karşı nedense önyargım vardı. Bu önyargı, bu filmin çok sevilmesinden mi kaynaklıydı bilmiyorum ama kitap uzun süredir elimde olmasına rağmen başlamak istemedim.
Doğrusu bize ilkokulda veya ortaokulda bu kitabı okuyun demediler. Bundan ötürü evde bulunmuyordu kitap ama çok merak ediyorum, küçükken bu kitabı okusaydım bende bir değişiklik olacak mıydı? Karakterimde, yaşadıklarımda? Yapmaktan çekindiğim şeyleri yapacak mıydım? ANI YAŞAYACAK mıydım? 

Ben bazı şeyleri zor yapan biriyim. Bir ödev varsa ve yarın gezi varsa geziye gitmem. Anı yaşayamam. Ödevci değilimdir ama öğretmen korkum vardır. Bir şeyleri sıkıştırmayı sevmem. Ödevler varsa bitecek sonra gezi yapılacaktır benim için. Bir daha gezinin tekrarı olmayacaksa da geziye yine de gitmem. Ama bu kitaptan sonra bunu düşünecek miyim bilmiyorum. Anı yaşamak istiyorum. Bu yaşımda kaçırdığım şeylerin ardından sonrasında üzülmek istemiyorum. Neden yapmadım demek istemiyorum. Kitapta geçtiği gibi, "Ormana gittim, çünkü bilinçli yaşamak istiyordum. Derinlemesine yaşamak ve hayatın iliğini emmek istiyordum! Yaşamdan olmayan her şeyi bozguna uğratmak. Öldüğümde aslında hiç yaşamamış olduğumu fark etmemek."

Mesela ikinci özelliğim, bugün erken kalkmışsam yarın bi' plan yapmak istemem. Uyumak isterim çünkü uykucuyumç Uykum değerlidir. Ama bu kitaptan sonra bunu da düşünecek miyim bilmiyorum. Günleri, saatleri, dakikaları değerlendirmek.
İlk defa geç kaldığımı düşündüğüm bir kitapla karşı karşıyayım. Ortaokulda okusam anlamayıp kenara atabilirdim ama bu olmayadabilirdi. Birazcık pişmanlık belirdi içimde. Ama mutluyum. Geç kalmışsam bile sonrasında bana çok şey katan bu kitabı yaşamımın geri kalanında değerlendirmem gerek. Geç olsun güç olmasın.

Her neyse, alın okuyun. Kaçırmayın. 136 sayfalık bu serüvende çok şey öğreneceksiniz.
Herkese bi' Bay Keating lazım.
Teşekkürler Bay Keating.
Her okula lazımsınız.

"Eğer bir şeyden eminseniz," dedi, "başka bir şekilde düşünmeye zorlayın kendinizi, yanlış ya da aptalca olduğunu bilseniz bile. Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun."

NOT: Film izlendiğinde ekstra yorum güncellenebilir.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder