Kral Katili || Kitap Yorumu (The Witch Hunter #2)

Adı: Kral Katili

Yazar: Virginia Boecker

Orijinal Adı: The King Slayer

Sayfa Sayısı: 400

Goodreads Puanı: 3.85

Benim Puanım: 5.00

Çember tamamlanacak. Onu kurtaracağını düşünerek verdiğim mühür onun laneti olacak. Uzun süre önce bensiz başlayıp beni içine çeken bu tarihi bitirme görevi bana düşecek.

"Sanırım sen, benim ya en büyük zaferim ya da en büyük hatam olacaksın. Zaman gösterecek."

Eski cadı avcısı Elizabeth Grey, Harrow'un büyülerle korunan köylerinden birinde saklanıyor, Anglia Krallığı'nı zorla ele geçiren Lord Blackwell'in kellesi için biçtiği bedelden kaçmaya çalışıyordu. Karşı karşıya geldikleri son seferde Blackwell büyük bir yara almıştı ama güce olan tutkusu günbegün artıyordu. Kurallarına karşı gelenlerle karşılaşacağı bir savaş için hazırlanıyordu: Elizabeth ve onun yanında yer alan cadılar ile büyücüler.
Ona büyülü bir koruma ve iyileştirme gücü veren mührünü kaybeden Elizabeth'in gücü şimdi hem fiziksel hem de psikolojik olarak sınanıyordu. Savaş her zaman fedakârlık anlamına gelirdi ancak iyi ve kötü arasındaki çizgi gittikçe bulanıklaşırken Elizabeth, sevdiklerini kurtarmak için ne kadar ileri gitmesi gerektiğine karar vermeliydi.

"Seri için tatmin edici bir son; Cashore'un Yetenek ve Maas'ın Cam Şato'sunu sevenler için 
mükemmel bir kitap... Kral Katili, sağlam ve eğlenceli bir hikâye." 
-Voya-

"Akıcı hikâyeleri sevenler, tarihi ve fantastik öğeler içeren bu kitaba bayılacak. 
Hikâyede sıklıkla karşılaşacağınız hortlaklar, hayaletler, sihir ve doğaüstü yaratıklar, 
aynı zamanda hem eğlenceli hem ürkütücü bir hal alacak."
-School Library Connection-

"İyi bir fantastik seride olması gereken her şey var: kılıçlar, zehir, kara büyü ve ihanet." 
-April Tucholke, Derin Sularla Şeytan Arasında'nın yazarı-
(Tanıtım Bülteninden)

28.08.17

Elizabeth, Elizabeth, Elizabeth.
İlk kitapta gayet sevdiğim ama bu kitapta beni deli eden, onun ağzından okuduğumuz baş ve baş karakterimiz.
Bu kitap fazlasıyla doluydu bence. Evet kesinlikle diyorum, doluydu. Cadı Avcısı'nda olduğu gibi hiçbir şekilde sıkmadı, dili yine akıp gitti, kelimeler birbirine girerken, olaylarla kalbim hızlanmaya başlarken kitap bir anda bitti.
Cadı Avcısı yorumumda bir karakter için spoiler olacak isim veremem demiştim, bu kitapta da öyle bir karakter var. İlk başlarda aşırı sinirli baksam da karaktere, şu an kalbimde taht kurmuş halde. İsim vermeyi çok isterdim...
Kitabı baştan yorumluyorum, tane tane. İlk sayfalar olması gerektiği gibi hafif ve olaylı olsa da son sayfalara oranla gayet sakin geçti. Sonrasında çok sevgili Elizabeth "SEN KİMSİN BE" dedirten hareketlerde bulunarak şaşırttı, sinirlendirdi ve olayların gelişmesiyle cevabı diğer karakterlerimiz onun suratına tokat gibi yapıştırdı lakin son sayfalarda dahi yine "SEN KİMSİN BE" dedirten hareketlere geçiş yaptı, ama bu sefer ona cevap veren birileri olmadı. Cevabı veren kendisiydi.
Öyle umulmadık şeylere şahit oldum ki, inanın fazlasıyla şaşırdım çünkü hani yine hata yaptım ama kendimce tahminlerde bulunuyordum, olaylar gelişirken. Sonra BAM! Olaylar sonuca varıyorken NAPIYORSUN SEN VIRGINIA oldum, BEKLEMİYORDUM. Hikayem'de yazmıştım, ağladığımı. Ağladım vallahi. Teşekkürler kısmını okurken dahi gözlerim yaşlıydı. Hem olaylardan ötürü hem de ilk başlarda "acaba sevdiğim bir seri mi olacak?" tereddütünü yaşıyorken güzel bi şekilde "evet, sevdiğin bir seri olacak" diyen Virginia sayesiyle, o mutlulukla gözlerim halen yaşlıydı.
Bu arada, bu seri yazarın ilk kitabı. Ve bence ilk'i olmasına bakarsak gayet başarılıydı. Ben daha hiçbir şekilde çıkmamış ama umuyorum ki çıkacak olan diğer kitaplarını da merak ediyorum.