26 Ekim 2017 Perşembe

Cadı Avcısı || Kitap Yorumu (The Witch Hunter #1)


Adı: Cadı Avcısı
Yazar: Virginia Boecker
Orijinal Adı: The Witch Hunter
Sayfa Sayısı: 400
Benim Puanım: 4.00




Tenime dağlanarak işlenmiş mühür. XIII
Beni koruyan ve ne olduğumu gösteren mühür. Ben On Üçüncü Yazıt'ın bir uygulayıcısıydım. 
Bir cadı avcısı. Korkulması gereken kişi bendim.

En büyük düşmanınız dövüştüğünüz şey değil, korktuğunuz şeydir.


"İyi bir fantastik kitapta olması gereken her şey var: kılıçlar, zehir, kara büyü ve ihanet. Eğlenceli, kanınızın çekileceği, macera dolu bir ilk roman."
-April Tucholke, Derin Sularla Şeytan Arasında romanının yazarı-

"Ustalıkla ve kıvrak bir zekâyla yazılmış, macera, espri ve sihir yüklü bir fantastik hikâye."
-Beth Revis, Bir Milyon Güneş ve Evrenin Ötesi romanlarının New York Times çoksatan yazarı-

"Sinematografik anlatımın canlılığıyla, nefes kesici bir macera." 
-PW (starred review)-

"Boecker çıkış romanındaki anlatım tarzıyla okurun Elizabeth'in sırlarını, endişelerini ve korkularını hissetmesini sağlayarak gerilim dolu bir hava yaratmış… Macera dolu bu kitapta kılıçlar çarpışıyor, canavarlarla savaşılıyor, kara büyü kullanılıyor ve ihanet kol geziyor… Maceranın yanı sıra arkadaşlık ve aşkın da yer aldığı bu hikâye genç edebiyatı fantastik okurlarının nefesini kesecek."
-School Library Journal-

"Boecker'in yarattığı alternatif on altıncı yüzyılda büyülü dünya kadar karakterler de ilgi çekici… Karmaşık fantastik öğelerin arasına serpiştirilmiş arkadaşlık ve aşk kırıntıları, gizemli, macera ve sihir dolu bir hikâye sözü veriyor." 
-Booklist-

"Elizabeth güçlü yan karakterlerle desteklenmiş, etkileyici bir kahraman. Oldukça başarılı bir çıkış romanı. Elizabeth'in gelecek maceralarının da aynı derecede heyecan verici olacağına hiç şüphe yok."
-Voya-


Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur zaman içinde 1558 yılında Elizabeth adlı bir Cadı Avcısı yaşarmış ve bu avcılığı onun başına dert olacakmış.
Bu kitabı Mart 2016'da okuduğumu söylemiştim ve o zamanki yorumumu az önce okuyarak ne kadar eksik yazmış olduğumu fark ettim. Güzel bir güncelleme olacak bu.
Kitabı okurken okuduğum bir kitabı tekrar okuyormuşum gibi değil de yeni bir kitapmışçasına okudum, bu benim için çok iyi oldu fakat bazı şeyler vardı ki hatırladıklarım, onlar çok aklıma takılı kaldıkları için hep "böyle olacak, şöyle olacak" kafasıyla sayfaları çeviriyordum. Aslında hatırladıklarımdan sadece iki olay doğruydu gerisi resmen "hadi be" oldu. Hatta kitapta bi' ikilemim olduğunu söylüyordum ama o ikilemi neden öyle hatırlıyormuşum onu da anlamadım, resmen sonda emin olduğum şeyden güzel bi' kazık yedim. Gerçi güzel bi' şok etkisi yarattı, bilirsiniz şok etkileri hoşuma gider.
İlk yorumumda kitapta her sayfanın dolu dolu geçtiğini belirtmişim. Düşünüyorum, şu olmasaydı, bu olay uzatılmasaydı daha mı iyi olurdu diye ama sanmıyorum. Kitapta çıkaracağım, uzatmış mı acaba bunları yazarak dediğim şeyleri çıkarsak bence aklımızda soru işaretleri fazlasıyla çoğalırdı. Yazar ilk kitabı olmasına rağmen her şeyi yerli yerinde yapmış. Dili çok akıcı, bir anda sizi alıp götürüveren türden. Beni hiçbir şekilde sıkmadı.
Bir karekterimiz var ki adını yazsam okuyacaklara spoiler olacak, çok sevdim be. Baya baya yan karakter ama gerçekten sevdim.
Kral Katili için beklentim nedense yok. Aslında aşırı heyecanlıyım, 18 ay sonra sonunda okuyabiliyorum ama beklenti olarak birkaç karaktere ne olacak diye bi' merakım var ama beklentim tavanda değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder