14 Eylül 2015 Pazartesi

Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları (Miss Peregrine's Home for Peculiar Children #1) || Kitap Yorumu


Adı: Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları
Yazar: Ransom Riggs
Orijinal Adı: Miss Peregrine's Home for Peculiar Children
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 399
Serinin Diğer İki Kitabı: Hollow City #2 ve Library of Souls #3
Goodreads Puanı: 3.80
Benim Puanım: 4.00
                                     
Gizemli bir ada. Terk edilmiş bir yetimhane. Fazlasiyla tuhaf fotoğraflardan oluşan bir koleksiyon.

Tüm bunlar kurgu ile fotoğrafçılığı nefes kesici bir şekilde bir araya getiren ve unutulmaz bir okuma deneyimi sunan Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları romanında keşfedilmeyi bekliyor.

Yaşadığı korkunç aile trajedisi yüzünden Galler kıyılarındaki, dünyadan uzakta kalmış bir adaya yolculuk eden on altı yaşındaki Jacob, burada Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocuklar Yetimhanesi'nin yıkıntılarını keşfetmekle kalmayıp, Bayan Peregrine'in çocuklarının sadece tuhaf olmaktan çok daha fazlası olduğunun farkına varır.

New York Times bestseller listesinden 108 haftadır inmeyen, aklınızdan çıkmayacak eski fotoğraflar eşliğinde okuyacağınız Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları, gölgelerde geçen bir macera arayan her yaştan okuyucuyu içine çekecek eşsiz bir roman.
"Gergin, duygusal ve tuhaf mı tuhaf bir ilk roman. Fotoğraflar ve metin birbirini tamamlayarak unutulmaz bir hikâye yaratıyor." 
-John Green, Kâğıttan Kentler ve Aynı Yıldızın Altında kitaplarının çoksatan yazarı-

"Bu, hipsterlar için yazılmış bir Harry Potter kitabı. Geçtiği dünyaya ve verdiği hisse bayıldım." 
-Felicia -Day-

"Fotoğraflar olmasa bile hikâye kendi başına yetermiş fakat fotoğraflar hikâyeye karşı konulmaz bir gizem ekliyor. Birinci gözden anlatı samimi, komik ve etkili. Serideki bir sonraki kitabı dört gözle bekliyorum." 
-Rick Riordan, Percy Jackson ve Olimposlular serisinin yazarı-
(Tanıtım Bülteninden)
    
Doğrusu kitaba ilk 130 sayfaya kadar alışamadım. Neden bilmiyorum, oku oku oku bir türlü olay örgüsü değişmedi ve bu beni kitaba olan bağımı, beklediğim beklentiyi yavaştan düşürmeye, hayal kırıklığına uğratmaya başladı. 
Sonra, o 130. sayfadan sonra, birden her şeyi değişiverdi ve "işte, beklediğim kitap bu!" dedirtti bana.
Sonunu okurken gözlerimin dolacağını, boğazımın düğümleneceğini kitabın başlarında iken söyleselerdi "hadi canım, sende, ağlamam bu kitapta" derdim ama sonunu okurken bunları yaşadım.
İkinci kitabı yani Hollow City'i o kadar çok merak ediyorum ki, bir an önce çıksın istiyorum.
Şöyle de bir uyarı yapayım sizlere, eğer küçücük bir şeyden korkuyorsanız bence bu kitabı almayın.
Ben öyle canavarlardan, hayaletlerden falan korkan biri değilim, inanmıyorum zaten, ama bu kitapta yazar betimlemeleri iyi yazmış ki, hafiften okurken etrafıma bakma hissi verdi bana. Özellikle de akşam okurken başımı kaldırıp etrafa bakıp sonra kitaba geri döndüm. Dediğim gibi küçücük şeylerden korkan kişilere önermiyorum şahsen bu kitabı.
Fakat şöyle de bi' durum var bu bir kitap. Korkulacak bir şey yok. Hepsi hayal ürünü. Böyle düşününce bence o korku uçup gidiveriyor.
Kitap fantastik, gerilim, tarihsel kurgu, bilim kurgu, genç yetişkin türlerine giriyor.
Goodreads puanım da 4.00, neden 4.00? İlk sayfalarda sıkıldığımdan 4.00 verdim yoksa 5.00 puanlık bence. 
Ayrıca kitap film oluyor, ABD'de 4 Mart 2016'da vizyona girecek, burada da aynı gün vizyona girer diye düşünüyorum. Bilgisayar üzerinden izlemek istemiyorum bu güzel kitabın filmini.

Önerileriniz, eleştirileriniz veya sormak istediğiniz sorular var ise ask.fm hesabımı tekrardan aktifleştirdim. Okuduğunuz için teşekkürler. :)



1 yorum:

  1. Rick'in yorumu bile yeter be birde şu baskı ah ah bir alamadım şu kitabı

    YanıtlaSil