1 Ağustos 2016 Pazartesi

İki Hayat Arasında || Kitap Yorumu

Adı: İki Hayat Arasında
Yazar: Jessica Shirvington
Orijinal Adı: Between the Lives
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Sayfa Sayısı: 318
Benim Puanım: 5.00
Mükemmel hayat mı?
Yoksa mükemmel aşk mı?
Sen seç. Sabine herkes gibi değildi. Kendini bildi bileli, iki hayatı vardı. Her yirmi dört saate bir Değişim geçiriyor ve her günü iki kere yaşıyordu. Mükemmel Hayat. Wellesley'de, Sabine istediği her şeye sahipti: cazibeli arkadaşlar, şık kıyafetler, başarılı bir okul yaşamı, herkesin birlikte olmak istediği bir sevgili ve göz kamaştırıcı bir gelecek... Mükemmel Aşk.

Roxbury'de Sabine'in bambaşka bir hayatı vardı: maddi zorluklar çeken bir aile, serseri arkadaşlar ve sırrı ortaya çıktığında başına gelen korkunç olaylar… Ama sonra Ethan'la tanıştı. Yakışıklı ve ilgi çekiciydi; üstelik Sabine, daha önce hiç kimse için böyle şeyler hissetmemişti.



Tüm istediği tek bir hayat yaşamak olan Sabine, bu nihayet mümkün gibi göründüğünde, amacına ulaşmak için bir dizi tehlikeli deney yapmaya başlamıştı. Ama kendisine inanan tek adamı ve geri kalan her şeyi riske atmayı göze alabilecek miydi?
(Tanıtım Bülteninden)

İki Hayat Arasında'nın yorumu ile karşınızdayım!
Temmuz ayında okuduğum ama bloğuma yorumunu giremediğim kitaplardan biri.

Kitabın beni çok etkilediğini belirterek yorumuma başlamak isterim. Konusundan da anlaşıldığı hatta kitabın isminden de anlaşıldığı üzere Sabine iki hayat arasında gidip geliyor ve biz bunları Sabine'ın ağzıyla okuyoruz.
Sabine'ın asla yapmayacağını düşündüğüm bir şey kitapta gerçekleşiyor ve hayatı altüst oluyor.
Acaba oluyor mu?
Bunu soruyorum çünkü kitabı okuduğunuz ve bitirdiğiniz an bunu soruyorsunuz kendinize.

En sonu çok acıklıydı.
Önceden okuduğum bir kitaba çok benzettim sonunu, söylersem efsane spoiler vermiş olurum sizlere.
Sadece okumanızı tavsiye ediyorum.
Ağlamak istiyorsanız okuyun.
Duygusal kitaplara ihtiyacınız var ise okuyun.

"Ayrıca bazı şeyler o kadar gerçek ki onları iliklerine kadar hissedersin. Nereye gittiğinin bir önemi yoktur, seninle gelirler. Her yere."

Bana bu kitabın kattığı mesaj şuydu; etrafına bak.
Bu zor değil arkadaşlar.
Kendinize odaklıyken etrafınızda dönen şeyleri görmüyorsunuzdur ve elinizden o etrafınızda dönen şeyleri kaybedince, bir kabusa dönüşüyordur hayatınız.

Sevdiklerimiz elimizden gittiği an değerlerini anlıyoruz.
Neden hep böyle olur ki? Neden?
Birinin değerini anlamak için kaybetmemiz mi gerek illa ki?
Hayır. Sevdiklerimizin değerini anlayalım. Bizi mutlu ederlerken bizde mutlu edelim onları.
Onlar bizi seviyorken bizde daha fazlasını verelim onlara. Eminim sevgimizin karşılığı bize geri dönecektir.

Hani deriz ya -ki ben bunu çok fazla söylüyorum hayatımda- verdiğim değerin karşılığını alamıyorum diye.
İşte öyle olduğunu gördüğümüz an biraz bekleyin ve karşınızda ki kişiyi kolaçan edin. Cidden dediğiniz gibi devam ediyorsa bırakın.
Eminim hayatınıza size değer veren ve değer verişinizin karşılığını veren insanlar çıkacaktır, çıkıyor da.

Bu kitap yorumum biraz "hayat tavsiye"sine dönüştü ama kitabı okuyunca çok fazla düşüncelere kapılıverdim.
Kitabı bitince fazlasıyla ağladım.
Uzun zamandır bir kitap için bu derece ağladığımı hatırlamıyorum.
Okuduğum için mutluyum ve size de öneriyorum.

Ha, bazılarınız benim yaptığımı yapmış.
Ben bu kitaba başladığım zaman sevememiştim. Sürükleyemedi beni. RS'a girdim sandım. Ama ben bi' kitaba başladığım zaman yarım bırakmayı sevmiyorum ve bu kitap için de olumlu yorumlarla fazlaca karşılaşmıştım. Böyle olmamalı dedim ve devam ettim.
Kendimi kitabı bitirebilmem için hırs verdiğime seviniyorum çünkü okuduğum için çok mutluyum.
Yarım bırakanlara seslemiyorum! BIRAKMAYIN. Devam edin, olaylar geliştikçe sizi sürükleyecektir buna eminim.
Baktınız halen sürüklemiyor artık yapacak bir şey yok, bırakırsınız.
Zorla güzellik olmaz değil mi?

Kitabın beklentimin üstünde olduğunu söylemedim sanırım. Evet, beklentimin üstünde çıktı kitap.
Tahminlerimin tutmadığı kitapları daha bi' çok seviyorum ve bu kitapta onlardan.
Kitap için ağlamış olduğunu söyleyen birçok kişi oldu ve ben ağlayacağımı hiç düşünmemiştim. Üstte de dediğim gibi, delicesine ağladım.

Yorumum bu kadar sanırım.
Daha fazla ne denir ki bu kitap için?
Sevdiğimi, okuduğum için mutlu olduğumu ve kitabın bana kattığı kısacık şeyleri (belki daha fazlası vardır ama aklıma gelmiyor) öğrendiniz.
Umarım tavsiyem üzerine alan arkadaşlar da sever ve benim ulaştığım o mesajlara kendileride ulaşır.

Kendinize dikkat edin güzel insanlar.
Hayat kısa, sevdiklerimizin değerini bilelim.
Ayrıca sizi ve bu ortamı seviyorum.
Bu yorumumdan sonra bunu belirtmeden olmazdı.

"Bazı şeyler paylaşılmayınca daha iyi oluyordu." 75
"Çok yalnızım," diye kekeledim.
"Yalnız değilsin, Sabine," diye fısıldadı. "Kaybolmuş durumdasın." 109
"Sadece arabada olmayı çok seviyorum, özgürlüğü. Bir gün bir arabaya her şeyini koyup durmak isteyene kadar ilerleyebilme fikrini seviyorum." 223
"Hayat çok değerli, Maddie. Her zaman bunu hatırla." 244
"Hayat başka planlar yapmakla meşgulken başına gelenlerdir." 252
"Ayrıca bazı şeyler o kadar gerçek ki onları iliklerine kadar hissedersin. Nereye gittiğinin bir önemi yoktur, seninle gelirler. Her yere." 255
"Herkesle aynı olmayacaksın ama zaten kimin herkesle aynı hayatı var ki?" 281

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder