14 Aralık 2017 Perşembe

Anna ve Fransız Öpücüğü || Kitap Yorumu


Adı: Anna ve Fransız Öpücüğü
Yazar: Spephanie Perkins
Orijinal Adı: Anna and the French Kiss
Sayfa Sayısı: 328
Benim Puanım: 4.00


,

  • 2011 The Inky Awards, Silver Inky Ödülü Adayı ● 2010 Goodreads Okur Ödülleri, En İyi Genç Yetişkin Romanı Adayı
  • Goodreads, En İyi 100 Genç Yetişkin Romanı ● 2012 YALSA, En İyi Genç Yetişkin Edebiyatı Adayı

Anna ışıklar şehrinde aşkı bulabilecek miydi?

Anna’nın Atlanta’da iyi bir işi, en yakın arkadaşı ve sevgili olup olmadıklarından emin olmadığı hoşlandığı bir çocuk vardı. Lisenin son senesi için de sabırsızlanıyordu. Bu yüzden babası onu beklenmedik bir şekilde, Paris’teki bir yatılı okula yollamaya karar verdiğinde pek de mutlu olmamıştı, ta ki Étienne St. Clair ile tanışana kadar. Tek sorun… çocuğun bir kız arkadaşı vardı ve tabii Anna’nın da neredeyse bir erkek arkadaşı… Kıl payı kaçırılan romantik anlarla dolu bir sene, bir Fransız öpücüğü ile sonuçlanacak mıydı?


“Büyüleyici. Anna ve Fransız Öpücüğü âşık olma hissini kelimenin tam anlamıyla hissettiriyor.”
—CASSANDRA CLARE, Ölüm Oyuncakları Serisi’nin çoksatan yazarı-
“Capcanlı karakterler, sürükleyici bir hikâye ve eğlenceli diyaloglar...”
—GAYLE FORMAN, Eğer Yaşarsam romanının New York Times çoksatan yazarı-
“Zekice yazılmış diyaloglar, farklı karakterler ve ilk aşk heyecanı… Sarah Dessen hayranları, tıpkı onun gibi aşkı ve gerçekçiliği bu denli zarif harmanlayan bir başka yazara zevkle kucak açacaklar.”
—KIRKUS REVIEWS, Starred Review-
“Perkins’in bu çıkış romanı, Anna’nın kolayca kapılacağınız anlatımıyla, sizi etkisi altına alıyor ve eğlenceli bir okuma deneyimi sunuyor.” —Booklist-
(Tanıtım Bülteninden)

Çok güzeldi. Çok güzeldi. Çok güzeldi.
Kitap gerçekten çok güzeldi. Aslında kendinize katan öyle mühim şeyler yok. Klasik aşk kitabı. Ama Anna'nın konum değişikliğinden ötürü girdiği ruhsal durumu, yeni ortamı, onlara alışma süresi, Paris'e alışma süresi, onunla beraber Paris'i tanıyor oluşumuz, gittikçe değişik ve bazen saçma olan olayları okuyor olmak inanın insana çok iyi geliyor. En azından bana çok iyi geldi. Tam okul vakti kendini strese soktuğun an okunacak bir kitap. Hatta seri demeliyim. Lola'yı iki sene önce okumuştum. Anna ve Fransız Öpücüğü'de bittiğine göre kaldı son kitabı, Isla ve Mutlu Son.
Eminim bu kitabı okuyan herkes en az bir kere Anna'nın yerinde olmak istemiştir. Atlanta'dan Paris'e gidiyor beklenmedik bi' anda ve beklemediği şeyler yaşıyor. Zaten kim ne zaman beklediği şeyleri yaşadı ki? Güzel şeyler biraz çekişmeli biraz zor yoldan elde ediliyor. Anna'da güzel bir şeyi uzun bi' yola sapıp elde etti.
Eğlendim. Aşırı hemde. Salı günü inanın akşamım kötü geçiyordu, elime bu kitabı hiç alasım yoktu ama kaldığım sayfadan hedef koydum ve okumaya başladım. Kendime geldim. Hayattan azıcıkta olsa soyutladı. Kötü akşamı unutuverdim okuduğum süre zarfında. Anna oldum. Yaşadıklarını yaşadım. Üzüldüm ama güldüm. Kötü geçirdiğim zaman kesinlikle elime alıp post-it'lediğim kısımları okuyacağım.
Ayrıca aklımda olmayan bir şeyi yazar beynime listeledi resmen. Fransa'ya gitmek. Paris'e gitmek. Biliyorum birçok kişi Paris'i çok seviyor ama benim öyle bi' ilgim yoktu Paris'e karşı. Olumsuz yorumlara da denk geldim belki ondandır bilmiyorum. Ama Stephanie sayesiyle harbi listeme ekledim. Anna'nın gittiği yerlere gitmek istiyorum. Bu kitabı da yanıma almak istiyorum. Orada okumak istiyorum. St. Clair'i aramak istiyorum. St. Clair bence hepimizin karşısına çıkmalı. Cricket gibi. Ama Cricket, St. Clair'a göre birkaç adım önde. Bilmeyenler için, Cricket, Lola ve Komşu Çocuk'ta geçen bir karekter. Bence bu paragraf "çok şey istiyorsun Sena" oldu, olsundu. Hayaller mutlu olmak için kurulur. Elde etmek için kurulur. Elde edemeyeceğini bilsen de dediğim gibi mutlu olmak için kurulur. Hayaller iyi ki var.
Keşke Yabancı Yayınları sırasıyla bassaydı bu seriyi ama bildiğim kadarıyla başka yayınevinde olduğu için telif hakları bu şekilde gerçekleşmek zorundaydı. Lola ve Komşu Çocuk'u ilk okuduğum için buna değinmek istedim.
Hiç başlamadıysanız seri Anna ve Fransız Öpücüğü, Lola ve Komşu Çocuk ve Isla ve Mutlu Son olarak ilerliyor.
Son kitaba gelmeme rağmen halen sıralamayı unutuyorum. Aslında pek olayı yok bu seride sıralamanın ama Lola ve Komşu Çocuk'un sonunda Anna ve Fransız Öpücüğü'nde ne olacağını çözmüştüm. Allah'tan iki sene geçti aradan. Anna ve Fransız Öpücüğü'nde de Isla ve Mutlu Son'u çözdüm. Yazar çözmemizi mi istiyor, anlamıyorum. Isla ve Mutlu Son'u çözmek istemezdim mesela.
Kitaba geri dönecek olursam, Anna gibi hayatınızda beklemediğiniz şeyler gerçekleşince karamsara bağlamayın. Bağlamayalım. Sonu güzel bitebilir. Güzel arkadaşlar edinebilirsiniz. Zorlukları elbet olacak ama bu her şeyin kötü gideceği anlamına gelmez. Altından kalkabilmek önemli. "Acı olmasaydı tatlı hiç bu kadar tatlı olmazdı." alıntısını "Hüzün olmasaydı mutluluk hiç bu kadar mutlu verici bir şey olmazdı." diye değiştiriyorum. Kitabı okuyanlar bi' 230'a el atsın. 😏
Şunu da bilin kitabın belli bi' bölümünden sonra şahsen "tamam artık saçmalama Anna" demeye başladım. Yazarın uzatışı biraz gereksiz geldi ama bi' yandan da "bitme be" diye haykırmaya devam ettim. Anna'nın Şubat'ta doğması da beni kendine bağladı. İlk aslında birçok yönüyle "aha, ben" dedim ama sonlara doğru "hayır Anna, yapma Anna, yeter Anna" dedim. Ama bunları görmezden gelebildim doğrusu. ÇÜNKÜ EĞLENDİM. 
Kendi kategorisinde bence, puanlamayı ne kadar sevmesemde buradaki yorumlarımda 5 üzerinden puanladığım için bu kitaba 4 diyorum. 5 olabilirdi kesinlikle. Okuduğunuzda anlayacaksınız 4 puanı. Gerçi 5 veren kesim de çok Goodreads'ta.
Bu kitaba yorumum bu kadar arkadaşlar. Kısa ve öz bile olabilirdi. Anlatılacak olağanüstü şeyleri yoktu, Panzehir gibi değildi o tarzda anlatmam için. 
Paris'e gitmek istiyorsanız, Anna olup oraya alışmak istiyorsanız, diline kaptırmak istiyorsanız kendinizi ve tatlı bi' aşk hikayesi okumak istiyorsanız, ALIN OKUYUN. 💛
Son kitabını okumak için sabırsızlanıyorum ama bu karakterlere veda etmek çok zor. Stephanie bolca kitap çıkarsın. Hatta bu seriyi uzatsın. Sıkılmadan alır okurum.
Instagram > @gladerbook
Goodreads > sena gladerbook

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder