7 Ocak 2018 Pazar

Son ve Ötesi || Kitap Yorumu


Adı: Son ve Ötesi
Yazar: Patrick Ness
Orijinal Adı: More Than This
Sayfa Sayısı: 444
Benim Puanım: 4.00


Oğlan boğuldu; son anlarında umutsuz ve yalnızdı. Öldü.
Sonra uyandı; çıplak, yaralanmış ve susamıştı fakat hayattaydı.
Bu nasıl olabilirdi? Ve bu terkedilmiş, tuhaf yer neresiydi?
Neler olduğunu anlamaya çalışırken, oğlan umut etti. Bu bir son olmayabilir miydi? Daha ötesi olabilir miydi ya da belki de burası öbür dünyaydı?


“Patrick Ness aklınızı alacak kadar hünerli bir yazar. Kitaplar bazen ‘şaşırtıcı’ olarak tanımlanırlar fakat bu nadiren rastladığınız, okurken tekrar tekrar ‘Aman Tanrım!’ dediğiniz türden bir tanesi. Başka bir şey ele vermeyeceğim. Sadece okuyun.” – John Green
“Gerçekten özgün bir roman.” – Independent
“Seçkin… Etkileyici, düşündürücü ve olağanüstü zekice ele alınmış!” –The Times -
“Son derece merhametli ve bütünüyle görkemli.” – Guardian -
“Bu büyüleyici ve sürekli şaşırtıcı roman, hayatta olmanın ne demek olduğuna dair derin sorular akla getiriyor fakat okuru basit cevaplarla teselliye kalkışmıyor.” – School Library Journal (Starred Review) -
“Ness tezatlarla ustaca oynuyor: ölüm ve kalım, gizlilik ve teşhir, suçluluk ve masumiyet.” – Kirkus Reviews (Starred Review) -
“Edebi, ürkütücü ve psikolojik gerilimle dolu… Ness, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı kıyamet sonrası bir dünya yaratmakta usta… Baş döndürücü son, karakterleri kaçınılmaz sonu yaşamakla ikinci bir şansı umut etmenin sınırına taşıyor… ve okuru kendi kararlarıyla yüzleşmeye zorluyor.” –Bookpage -
“Ness yine keskin ve ödün vermeyen bir hikâye yaratmış.” – Booklist -
“Muhteşem bir hikâye, ustalıkla ele alınmış bir ritim ve unutulmaz bir metin.” – The Boston Globe -
“Ness, okuru şaşırtıcı ve şoke edici bir dünyada geçen soluksuz bir maceraya sürüklüyor. Genç bir çocuğun düşünce biçimini mükemmel şekilde yakalamış. Şüphesiz kendinizi kaptıracağınız sürükleyici bir yolculuk…” –VOYA -
 “Son ve Ötesi başından sonuna koltuğunuzun ucunda okuyacağınız, hayranlık verici, hayat dolu bir roman.” –Tor.com -

2018'in ilk postu ve ilk kitap yorumu!!

"Eğer gerçekten hayatın ötesi varsa, onu sonuna dek yaşamak istiyorum. Neden hepimiz böyle yapmayalım ki? Bunu hak etmiyor muyuz?"

Sevgili yazarımız Patrick Ness'in okuduğum ilk kitabı. Bookstagram ortamında çok sevilen bir kitabı var, Canavarın Çağrısı. Ben onu daha yeni aldım, Tüyap'ta. Düşünüyorum acaba Canavarın Çağrısı'nı okuyup sonra Son ve Ötesi'ni okumuş olsaydım ne düşünürdüm diye. Canavarın Çağrısı'nı okuyup sonra Son ve Ötesi'ni okuyan varsa iletişime geçelim, düşüncelerini merak ediyorum.

Kitaba gelelim hele. Arka kapak yazısını okuduğum ilk vakit hiçbir şey anlamamıştım. Ama ilginç bir şekilde arka kapak yazısı insanı kendine çekiyor. Anlamıyorum ama beni kendine çekti. Bundan ötürü sınav haftama yakın elime aldım. Bu cesaret ister. Ve arka kapak yazısı hakkında son eklemek istediğim düşüncem okuduktan sonra ne kadar da iyi anlattığı. Başka ne yazılabilirdi ki? Kitabın her şeyi spoiler bence.

Derinlemesine anlatmak istediğim çok şey var ama olabildiğince, spoiler'sız anlatmaya çalışacağım.
İlk olarak kitabı bir karekterin ağzından okumuyoruz. Kırmızı Piyano'daki gibi, üçüncü tekil ağzıyla anlatılıyor ama daha çok Seth üzerine durulmuş bir kitap tabii ki.
Kitap dört kısma ayrılmış. Bölüm bölüm ama dört ana kısım var. Olayların gelişmesine göre yazarımız dört kısma ayırarak bence iyi etmiş.
İlk kısım aşırı durgun geçiyor ve yazarın olayı mı bu bilmiyorum ama bir kelimeyi çokça kullanıyor. Yani uzatma şekli çok tuhaf. Örnek verecek olursam;

"Bu sabah hiçbir şeyin onu meşgul etmesine müsaade etmeyecekti.
Hem de hiçbir şeyin.
Koşmak dışında hiçbir şeyin.
Sokak kapısına gitti ama kapıyı arkasından kapamadı.
Ve koşmaya başladı."

Anlatabildim mi bilmiyorum, 'hiçbir şey'i üç kere kullandı. Ve hani kitabın birçok sayfası böyle. Beni sıkmadı. Hatta şu an sizin için örnek ararken daha iyi olmuş böyle yapması dedim. Ama yazarın olayı mı bu çok merak ediyorum. 
Canavarın Çağrısı çok seviliyor biliyorum ama Biz, Ölümlüler o kadar da sevilen bir kitabı değil yazarın. Biz, Ölümlüler'i alıp, okuyup sonra Canavarın Çağrısı'nı okumak istiyorum. Gerçi sevilmediği için kitaptan bi' beklentim de yok. Sevmeyen çoğunluk Canavarın Çağrısı'nı çok sevdiklerinden ötürü aşırı beklentiye girmişler anladığım kadarıyla ki çok mantıklı.

İlk kısmın durgun geçmesinden sonra ikinci kısım geliyor ve işte asıl olaylar orada başlıyor. Olurda hani alırsınız ilk kısımda sıkılırsınız falan, aman diyeyim, sakın bırakmayın. Ama benim gibi de sınav zamanı elinize almayın. Sonuçlandırmak için can atıyorsunuz çünkü ve sınavlar buna büyük engel. Ona rağmen konusunu çok sevdim. Çok tuhaf, çok ilginçti. Ölümden sonrasını anlatıyor gibi görünüyor ama öyle mi? Aşırı merak uyandırıcı bir konuya sahip Son ve Ötesi. Ve bence her yazarın altından kalkabileceği bir konu da değil.

Peki Patrick altından kalkabilmiş mi? Bence kalkabilmiş ama bu konuyu eminim distopik yazarlarımız kesinlikle seri haline dönüştürüp önümüze üç beş kitap çıkarırdı. Distopyaya kayacak bir konuya sahip bence Son ve Ötesi. Ben çok başka şeylere kaydım mesela kitabı okurken ve aklımdakilerin olmayacağını biliyordum çünkü kitap seri değil ve 300'ü geçmişim halen bir sona bağlanamıyorsa bu  kitap ve halen 300 sayfa gerçekleşen bir olaydan kurtulamıyorsa bu karakterimiz e, aklımdakilerin olmayacağı çok belliydi. Aklımdakiler diyorum açık açık yazamıyorum, spoiler kısmında değinmek istiyorum.

Bazı cevapsız sorular var bence kitapta. Neden diye soruyorsun ama karakterlerimizde bunu bilmiyor, e haliyle bizde bilemiyoruz. Bu bi' sorun mu kitapta? Belki. Zaten kitap başlı başına değişikti o soruların cevabı olmaması da normal gibi.

Patrick'in kalemini biraz Josh Malerman'a benzettim doğrusu. Özellikle ilk kısımda. Bi' belirsizlik var. Ve Josh'da genelde bu belirsizliklere bayılan bi' yazar diye düşünüyorum. İkisi oturup ortak bir kitap yazsalar soyut şeyleri sokup bizi ürkütücü ama süper bir kitap bekler.

Eklemem gereken bir olay var. Kitap LGBT içerikli değil ama var. Full anlatmıyor tabii ki ama hoşlanan ve hatta kitabın genelini kapsayan bir karakter mevcut. Beni pek rahatsız etmedi ama çokta sevmiyorum aslında. Nasıl sevmezsin gibi karşı görüşler çıkabilir fakat bu benim ve pek sevmiyorum. Sevene de saygım sonsuz.

Ölüm ve sonrasıyla ilgilenen demek isterdim ama sonrası mı? sorusunu sorduran Son ve Ötesi'ne bakın derim. Son ve Ötesi mi? 

"Sevgi ve özen bambaşka suretlerde kendini gösterirdi ve onların içinde hem anlayışa hem bağışlayıcılığa hem de ötesine yer vardı.
Ötesine ve ötesine ve ötesine.
Ötesi kimi zaman kendilerine ait hiç umulmadık, hayal bile edilemez hikayelerle ortaya çıkan başka insanlar suretinde, şaşırtıcı insanlar suretinde görünürdü. Dünyaya tamamen farklı pencerelerden bakan ve böylece dünyayı farklı kılan insanlar suretinde.
Arkadaş bellenecek insanlar suretinde."

Instagram > gladerbook
Goodreads > gladerbook

SPOILER

Yazarın bu kitabı nasıl distopik hale getirebileceğini ve benim nasıl hayal ettiğime değinmek istediğim yer.
Öncelikle kitap ölen kişinin gözlerini başka bir yerde açmasıyla başlıyor ve cehennemde mi arafta mı olup olmadığını çıkaramıyor ki bende çıkaramadım. Sanal dünyanın S'si aklıma dahi gelmedi. İşte ikinci kısımda iki kişi birden ortaya çıkıyor ve sanal dünya devreye girdiği an dengeler değişebilirdi. Yazarın belki amacı bambaşka bu kitabı böyle bitirmekle, belki kendince verdiği bir mesaj var ortada ama yine de öyle son mu olur? Resmen devamını yazıp bassa koşa koşa gidip alacak haldeyim. Ne demek sonu olmayan bir son? Seth, tabuta girdiği an devamının gelmesi gerekiyordu. 444 sayfa bunun için değil miydi? Sonuçlandırılması lazımdı. Ama nasıl yapacaktı? Ya Tomashz ve Regine'da tabutlarına girip sanal dünyaya gideceklerdi ve gerçek dünyadan tamamen yine kopacaklardı ya da Seth arkadaşlarını uyarıp gerçek dünyaya çağıracaktı. Ama biz Seth'in tabuta girdikten sonra sanal dünyaya ulaşıp ulaşmadığını bilemiyoruz ve bence yazar bu kısma değinebilirdi. Ama sonunu doğru düzgün getiremeyeceğini düşünmüş ve o konuya girmek istememiş olabilir. Hiçbir fikrim yok.
Şimdi distopya kısmına gelecek olursam, bu iki yeni karakter Seth'in karşısına çıktığı an durum distopyaya kayabilirdi. Dünya'da bu sanal dünyaya bakan bir ülke bir eyalet veya şehir her neyse bulunacaktı ve Seth ve diğer iki karakterin çıkardığı sorunları bir şekilde fark edeceklerdi. Seth ve iki karakterimizin amacı da tabutlarda yatan insanları gerçek dünyaya döndürmek ve dünyayı yaşanabilir hale getirmek olacaktı. Ve işte size üç kitaplık seri ortaya çıkacaktı. Çok mu basit? Bilmiyorum, diğer serilere de fazlasıyla benzer özellikte uyarladığım senaryo ama bi' sonuca varacaktı. Bu kitabı ana şekliyle okumam beni daha çok kitaba çekti ve sevdirdi tabii ki çünkü diğer okuduklarımdan farklıydı. 

Değinmek istediğim ikinci olay Sürücü. Yanlış mı anladım lütfen beni yanlışsa düzeltin, bu Sürücü hapishaneye sahip çıkan ve düzeni sağlayan bir robot (?). Ve hapishane de Seth'in evinin arka kısmında. E bu çocuk uyandığında ilk bölümde nasıl motorun sesini hiç duymadı. Sonuçta ikide bir dolaşan sonra hapishaneye geri dönen bir Sürücü mevcut. Çözemedim valla... 














1 yorum:

  1. Kitap çok çok güzeldi ama çok yarım bittiğini düşünüyorum.

    YanıtlaSil