Haziran Ayında Okuduklarım!

Haziran ayını da resmen bitirmiş bulunmaktayız. Bu ay toplam 6 kitap okumuşum. Ki LYS sınavı 19-26 Haziran'da  olduğunu düşünürsek bence iyi bir rakam bu.
Her neyse bu ay okuduklarımı ve okuduklarım hakkında neler düşündüğümü bu yazıda yazacağım. Kısa ve öz şekilde
kitaplar hakkında yorumumu da girmiş olurum hem.


S*ktir Et Aşkı.
Bu kitabın konusu aslında hiç bana göre değildi. Aşk konulu kitapları sevmem. Aslında bu yazara göre değişir ve ben hiç Tarryn'ın kitaplarını okumamıştım. Bu adıma bu kitapla başlamış olmama sevindim. Kitap çok iyiydi. Çok sevdim. Tema aşktı ama beni hiç sıkmadı. Sıkacağını düşünürken bunun tersi olması beni çok sevindirdi.
Bu kitap aylar önce elimdeydi ama dediğim gibi sevmeyeceğimi, bir kenara atacağımı düşündüm ve RS'a sokar korkusu vardı. Zaten sınav yüzünden zor okuyorum bari RS'a girmeyeyim diyordum. Ama olmadı. Gerçekten eğer aşk kitabı okumayı çok seviyorsanız hiç düşünmeden alabilirsiniz. Pişman olacağınızı sanmıyorum.

My Mad Fat Diary.
Bu kitap çıktığı gibi heyecanlanmıştım. Dizisini çok severek izlemiştim ve kitabının da dizisi gibi olacağını düşünüyordum ki birçoğumuz öyle düşündük. Düşünmeyen dizisini izlememiştir kesin.
Ama öyle olmadı. Kitap eğlenceli miydi? Evet. Ama karakterler bile farklıydı. Sadece Rae vardı o kadar. Diğer herkes yabancıydı. Aynı isimli dizisini izleyince insan karakterlerinde aynı olmasını bekliyor ki bu her kitap olmuş film ya da dizide böyle. Ama bu kitapta böyle olmaması beni çok şaşırttı ve üzdü.
Allah'tan sıkmadı. Okurken kötü bir zamanımdaydım ve beni o kötü durumdan az da olsa çıkarıp gülümsetti. Bundan dolayı okuduğuma pişman değilim. Aldığıma da pişman değilim. İkinci kitabını da sırf Rae için alacağım. Ne yapacağını merak ediyorum ve doğrusu çok samimi bir kitap yahu, gülümsetiyor beni!

Kırık Kalpler.
Çok iyiydi. Seveceğimi hiç düşünmedim çünkü bu kitabında aşk temalı olduğunu düşünüp hep erteledim ki aylardır kütüphanemde okumamı bekliyordu. En sonunda seri olmayan bir kitap arıyordum ve ani bir kararla bu kitabı elime aldım. İyi ki de almışım.
Sadece aşk yoktu içinde. Eğer algılayabilirseniz kitaptan birçok şey çıkarabilirsiniz. Babasının hastalığı beni çok etkiledi. Çünkü dedemde de aynı hastalık bulunuyordu ve az da olsa o duygunun nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Kızın seçenekleri, yapması gerekenler, ailesi, Emilio... O kadar güzeldi ki. Sıkılmadan akıp gitti elimden. Tavsiye ederim!

Mezarlık Kitabı.
İlk çizgi romanım ve ben çok sevdim. İkincisini deli gibi merak ediyorum. Aslında ilk kitabını okuyup sonra çizgi romanını okumayı çok isterdim ama artık elim gitti bu romana ve okudum.
Benim gibi hiç çizgi roman okumayan ve okumak isteyenler bu kitapla başlayabilir. Beni sıkmadı ve eğlenceliydi.  Bu yazarın kitaplarını okumayı çok istiyordum ve kitapları yerine çizgi romanlarıyla başlamak varmış.

Eksik Parça.
Bu kitabı okumuştum geçen sene Eylül ayında. Ama kitaba dair hiçbir şey hatırlamadığımı fark ettim. Arkadaşımla da bu seriyi beraber okuyacağımıza sözleşmiştik ve ilk kitapla başladık.
Mara'yı sevdiğimi ama aslında sevmediğimi fark ettim. Kıza karşı ne düşünüyorum aslında anlamadım. Son iki kitap bu çıkmazı aklıma oturtur umarım. Noah. Noah kesinlikle Hush Hush serisinde ki Patch. Efsane bir benzerlik var. Hush Hush serisini okumayıp bu kitabı okuyanlar var ise ve bu kitabı beğenmiş iseniz bence Hush Hush serisini de kesin seversiniz.
Onun dışında aslında kitapta gelişen olaylar klişeydi. Kızın okula gitmesi, orada bir erkekle tanışması ve bom! Her şey gelişmeye başlar. Ama bunları saymazsak ana fikir güzeldi. Mara'nın ruhsal olarak çöküşü ve çöküşüyle beraber hayatının da çöküyor olması değişikti.
Ve yazarın kalemi. Ben yine Michelle'ın kalemine bayıldım. Bu kadar mı güzel olur ya.
İkinci kitabı okumak için sabırsızlanıyorum.

Sonsuzluğun Sınırında.
Bu ay okuduğum son kitap bu.
Kitabın yorumunu girdiğim için neler düşündüğümü o yazıda belirttim.